İspanyol El Pais gazetesinde yer alan habere nazaran, konutta çalışanlar daima izlendikleri telaşını duyuyor. Öte yandan yapılan bir Microsoft anketinde 10 büyük ABD şirketinden 9’unun çalışanlarını gözetleme maksadıyla bir yazılım geliştirdiği ortaya koyuldu. Bu da meskenden çalışanların telaşlarında ne kadar haklı olduğunu gösteriyor.
Verimlilik paranoyasını hafifletmek için kimi şirketler mouse hareketlerini, tuş vuruşlarını, ekran faaliyetlerini, hatta tuvalet ve kahve molalarını kaydeden yazılımlar kullanarak çalışanlarının dakika dakika faaliyetlerini izlemeye karar verdi.
Avrupa Ömür ve Çalışma Şartlarını Güzelleştirme Vakfı (Eurofund) tarafından hazırlanan ‘Çalışanların İzlenmesi ve Nezareti: Dijitalleşmenin Getirdiği Zorluklar’ başlıklı rapora nazaran, İspanyol şirketlerinin yaklaşık yüzde 40’ı çalışan faaliyetlerini izlemek üzere algoritmik yazılımlar kurmuş durumda. İspanya’nın önde gelen sendikalarından UGT’nin dijitalleşme başkanı José Varela; “İspanya, Almanya (yüzde 15), Fransa (yüzde 25) ve Birleşik Krallık’ın (yüzde 26) önünde, iş faaliyetlerinin algoritmik olarak izlenmesinde Avrupa’da birinci sırada yer alıyor” diyor.
İşçi ve patron bu hususta aksi düşüyor
Yakın vakitte yapılan araştırmalarda patronların konuttan çalışanların ‘ inancına kapıldığı da kaydedildi. Microsoft’un, 2022 Sonbahar anketi için 11 ülkede 20 bin çalışanla yaptığı görüşmede çalışanların yüzde 87’si meskenden de ofisten çalıştıkları kadar verimli çalıştıklarını düşünürken, yöneticilerin yalnızca yüzde 12’si bunu doğruladı. Büyük çoğunluğu konutta üretimin son derece az olduğunu ileri sürdü. Meğer birebir Microsoft dataları meskende yapılan çalışmalar sırasında haftalık toplantıların 2020’den bu yana yüzde 153 arttığını ve çoklu misyonla uzun çalışma saatlerinin yeni norm olduğunu gösteriyor.
Göz önünde çalışanlara güveniliyor
Yöneticilerle çalışanların algıları ortasındaki bu kopukluk, verimlilik paranoyası kavramının ortaya çıkmasına neden oldu. Chicago Üniversitesi Booth İşletme Okulu’nda Davranış Bilimleri ve Pazarlama profesörü olan Ayelet Fishbach durumu “Esasen işverenler, tam orada, gözlerinin önünde olan çalışanlara güveniyor. İtimat toplumsal münasebetlerin bir sonucudur. Tanıdığımız ya da fizikî yahut toplumsal olarak bize benzeyen bireylere güveniriz” kelamlarıyla açıklıyor.
“Teknoloji, birebir fizikî alanı paylaşmadığımız beşerlerle ilişki kurmamızı sağlayarak bunu değiştirmeye çalıştı” diyen Fishback, fakat bunun büyük bir mani olduğunu kaydederek, beyinlerimizin uzaktaki insanlara güvenmek için tasarlanmadığını kaydetti.
Harvard Business Review’da yayınlanan “Yöneticiler ve Çalışanlar Uzaktan Çalışma Konusunda Nerede Anlaşamıyor?” başlıklı raporda da, Stanford Üniversitesi İktisat Profesörü Nicholas Bloom liderliğindeki akademisyenlerden oluşan bir grup, bu eşitsizliğin temelinde işe gidip gelmenin yattığını ortaya koydu. Çalışanlar işe gidip gelme müddetini ve masraflarını çalışmalarına dahil ederken, yöneticiler bunu yapmıyor.