Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde yaşayan Osman Caner Çolak, yaklaşık 1 yıl evvel telefon ile aradığı annesinden zincir marketlerin birinden cips firmasının yeni çıkan serisini almasını istedi. Markete giren anne, oğlunun istediği cipsi alarak meskene gitti. Cipsin paketini açarak yemeye başlayan Osman Caner Çolak, o esnada paketin içerisinde farklı bir şey olduğunu fark etti. Büyük kısmını bitirdiği paketin içerisine bakan Çolak, ölü bir fare karşılaştı.
Bir müddet sonra mide bulantısı ve halsizlik şikayeti ile hastaneye başvuran Çolak, önlem emelli 2 gün hastanede yattı. Hastanedeki tedavi sürecinde şikayetçi olduğu için polis grupları tarafından tabiri alınan Çolak, taburcu edildikten sonra mahkemeye dilekçe vererek türel süreci başlattı. 1 yıl evvel gerçekleşen olaya mahkeme tarafından 2 kere takipsizlik kararı verilirken, Osman Caner Çolak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve CİMER’e de şikayette bulunacağını söyledi.
Cips paketinden çıkan farenin akabinde 2 gün hastanede yattığını kaydeden Çolak, “1 yıl evvel pandemi vakti annem dışardayken telefonla arayarak Japonya serisi birinci kere çıkan cipsi istedim. Annem marketten bu cipsi alarak meskene geldi. Cipsi alırken güvenlik kamera kayıtları var. Cipsi alırken pakette hava vardı o belirli oluyor. Pakette hava olmasına karşın isimli müddet başladığında bana senin konutundan girmişi olabilir dediler. İtiraz ettim benim meskenim hem 5. kat hem de bugüne kadar konutta fare görmedik dedim. Konutta pisliğinin olabileceğini söyledim. Madem benim konutumda girdi meskenimi inceleyelim dedim. İncelemediler. Cipsi yerken bir koku olduğunu fark ettim. Elime bir şey değdi. Fareyi görünce bir anda şok oldum. Sonrasında korktum fareden bana bir mikrop bulaşacağını düşündüm. Meyyit, kurumuş bir fareydi. Hastaneye gittim. Polis tabirimi aldı, isimli süreç başladı. İsimli sürecin ardından bana muayene yapıldı. İsimli muayene hastaneden çıktıktan 3 gün sonra yapıldı. Zehirlenmiş olsam 3 gün sonrasına zehir kalır mıydı. Bu türlü bir şey var” dedi.
TAKİPSİZLİK KARARI VERİLDİ, ZİNCİR MARKETİN DIŞ CEPHE CAMLARI KALDIRILDI
Trajikomik bir olay yaşandığını vurgulayan Çolak, dava evrakında 3 sefer savcı değiştiğini lisana getirdi. Dava sürecinde zincir marketin dış cephesindeki camların kaldırıldığını ve fare ve haşere muhafazası ile kaplama yapıldığını kaydeden Çolak, “Hastaneye birinci gittiğimde midem bulanıyordu. Terlemem vardı. Halsizlik oldu. Kan tahlillerimi yaptılar. 2 gün hastanede yattım. Fareden mikrop bulaşabileceği tasasıyla hastanede yatırdılar. 2 gün boyunca takip edildikten sonra taburcu oldum. Süreci takip etmek için savcının yanına gittim. Dilekçe verdikten sonra dava belgesini aldım. Olayın üstüne gittim buna nasıl takipsizlik verirsiniz dedim. Hayvan isimli tıpa gönderilerek incelenmemiş. Zehirlenmediğim için takipsizlik verdiklerini söyledi. Üst mahkemeye gidebileceğimi belirttiler. Bende bu davanın peşini bırakmayacağımı söyledim. Cipsi satın aldığım marketin dış cephesi camdı. Fotoğrafları mevcut. Dava sürecinde camları kaldırdılar. Dış cephesinde kaplama yaptılar. Fare ve haşere müdafaası getirildi. Evrakta 3 sefer savcı değişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve CİMER’e şikayet kalıyor. Onlardan birine başvuracağım. Elimde annemin cipsi alırken ve benim hastanedeki süreçlerime dair bütün kayıtlar var. Davada cips firmasının tabiri yok yalnızca kasiyerin tabiri var. Marketin gerisinde fındık firması var. Elimde Tarım ve Orman Bakanlığından onaylı fındık faresi olduğuna dair evrak var. Marketin deposu geriden açılıyor. Fare kapı açıkken oradan girmiş olabilir. Lakin cipsi yerken pakette yırtık görmedim. Paketlenirken yahut marketin depo kısmından girmiş olabilir. Japonya’dan bile gelmiş olabilir. Cipsi yarısına kadar yemiştim. Trajikomik bir olay” sözlerini kullandı.