Lübnanlı uzmanlar, Nasrallah’ın 27 Eylül Cuma günü başşehir Beyrut’ta Hizbullah’ın kalesi olarak nitelendirilen Dahiye bölgesine düzenlenen İsrail hava hücumlarında hayatını kaybetmesinin tesirlerini AA’ya kıymetlendirdi.
Siyasi analist Alan Sarkis, Nasrallah’ın öldürülmesinin Şii tabanın yanı sıra tüm ülkede bir şok tesiri yarattığını, uzun vadede bunun stratejik ve siyasi değişimlere yol açacağını söyledi.
Nasrallah’ın 32 yıldır Hizbullah’ı yöneten ve tüm ögeleriyle denetiminde tutan bir kişi olduğunu vurgulayan Sarkis, “Hasan Nasrallah, destekçilerinden kimileri tarafından kutsal olarak görülüyordu. Bu nedenle de Nasrallah’ın öldürülmesi, Hizbullah için çok büyük ve sert bir darbe oldu.” dedi.
KİM OLURSA OLSUN NASRALLAH’IN YERİNİ TUTMAYACAK
Nasrallah suikastının Hizbullah’ın önder takımından birçok kişinin öldürülmesinin akabinde geldiğine işaret eden Sarkis, şöyle konuştu:
“İsrail ordusu, başkan takımındaki isimlere tek tek suikast düzenledikten sonra Hizbullah’ın zirvesindeki Nasrallah’ı da amaç aldı. Hizbullah, yeni genel sekreteri seçinceye kadar boşluğa düşmüş durumda. Lakin yeni seçilecek önder kim olursun olsun Nasrallah’ın yerini tutamayacak. Zira Nasrallah’ın karizmasının yanı sıra 1992 yılından beri yaşanan gelişmeler Hizbullah’a bir güç kazandırdı. Şu anda ise Hizbullah zayıf düşmüş durumda, yani Nasrallah’ın öldürülmesinin akabinde Hizbullah eski Hizbullah değildir.”
GELECEĞİNİ TAHRAN BELİRLEYECEK
“Hizbullah Lübnan’da artık bir siyasi parti olarak mı yoluna devam edecek, yoksa askeri varlığını sürdürecek mi?” halindeki soruya Sarkis, “Hizbullah’ın geleceğine dair kararı Tahran belirleyecek lakin askeri gücüne tekrar kavuşması sıkıntı görülüyor.” karşılığını verdi.
Nasrallah’ın Lübnan’a tesirlerine de değinen Sarkis, şunları kaydetti:
“Bunun Lübnan içinde büyük yansımaları olacak. Zira Nasrallah Lübnan’ı yönetiyordu. Hatta Lübnan’da Nasrallah’ın onayı olmadan cumhurbaşkanını seçmek, hükümeti kurmak ve siyasi bir karar almak mümkün değildi.”
Hizbullah’ın Nasrallah liderliğinde Lübnan’ı İran eksenine çekme uğraşlarına işaret eden Sarkis, bu tarafıyla bakıldığında da Lübnan’da birtakım değişimlerin görüleceğini söyledi.
ORTA DOĞU’YU DEĞİŞTİRME SAVAŞI
Lübnanlı siyasi analist Munir er-Rabih, “İsrail, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ı öldürerek büyük savaş istediğini gösterdi. Olağan İsrailliler de bu savaşı ‘Orta Doğu’yu değiştirme savaşı’ diye dillendiriyor.” dedi.
Sonuç prestijiyle her periyotta öne çıkan isimler olduğunu tabir eden Rabih, “Nasrallah’ın öldürülmesi, İran ve Hizbullah’ın rolü ile performansını değiştirme tarafında baskıyı hedefliyor.” diye konuştu.
Hizbullah’in İsrail’e karşı misillemesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Rabih, alışılmış bunun görülmesi için orta ve uzun vadeli vakte muhtaçlık olduğunu belirtti.
Rabih, Hizbullah lideri Nasrallah’ın İsrail tarafından öldürülmesi ve Hizbullah’ın yapacağı misillemenin tesirlerine işaret ederek kelamlarını şöyle tamamladı:
“Lübnan’da Hizbullah’ın altyapısını ve tabanını zayıflatmayı hedefleyen sarsıcı tesirler olacak. İsrail, Nasrallah suikastıyla Tahran’a da İran’ın projesine karşı gayrete hazır olduğu bildirisini veriyor. İran bugüne kadar bölgede nüfuzunu genişletiyordu. Artık ise İsrail, bölgesel rejimde güç sahibi benim ve daha fazlasını istiyorum diyor.”
“BİZLERİ GENİŞ ÇAPLI BİR SAVAŞ BEKLİYOR”
Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen siyasi analist Kasım Kasir ise Nasrallah’tan sonra “Hizbullah’ın direniş yolunu sürdüreceğini” söyledi.
Kasir, “Bizleri geniş çaplı bir savaş bekliyor.” sözlerini kullandı.
1052 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Hizbullah ile 8 Ekim 2023’ten beri denetimli çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 17-18 Eylül’de Hizbullah’ın kullandığı davet aygıtları ve telsizleri patlattı, 23 Eylül’de de Lübnan’ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.
Lübnan makamlarına nazaran, Hizbullah’ın kullandığı irtibat aygıtlarının patlatıldığı 17 Eylül’den beri 104’ü çocuk, 194’ü bayan olmak üzere toplam 1052 kişi İsrail saldırılarında öldü.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül’de Beyrut’a düzenlediği hava taarruzlarında öldürüldü.
İsrail bombardımanı nedeniyle Lübnan içerisinde 150 bine yakın kişi yerinden oldu.
Lübnan’ın güney bölümlerinden başşehir Beyrut’a ve kuzey bölgelerine göç dalgası devam ederken, Suriye’ye de 10 binlerce kişinin göç ettiği belirtiliyor.
Hizbullah ise İsrail’e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini amaç alan bu hücumlarda büyük bir hasar bildirilmedi.